Önder Apo üzerinde ağırlaştırılan tecride ve hapishanelerde artan hak ihlallerine karşı Türkiye ve Kuzey Kürdistan hapishanelerinde 27 Kasım’da başlatılan açlık grevleri sürüyor. Süresiz-dönüşümlü olarak gerçekleştirilen açlık grevi eylemi 11’inci grupla 53’üncü gününe girdi.
Tutsakların aileleri ile sivil toplum örgütleri ise duyarlılık ve dayanışma çağrılarını yineliyor.
Başta İmralı olmak üzere tüm hapishanelerde hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasını isteyen tutsaklar, her gün yeni bir ihlal ile karşı karşıya kalıyor. Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutsak olan Reyhan Coşmuşlu’ya geçtiğimiz haftalarda görüşçüsü tarafından götürülen Kürtçe kitaplar kabul edilmedi.
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MA-TUHAYDER) yöneticisi ve aynı zamanda tutsak Reyhan Coşmuşlu’nun görüşçüsü Fatma Akaltun, durumu şöyle değerlendirdi.
Açlık grevlerine dair konuşan Barış Anneleri, çocuklarının taleplerinin yerine getirilmesi ve grevdeki tutsaklarla dayanışma çağrısında bulundu. 2012 yılında açlık grevine giren ve 68 gün açlık grevinde kalan Abdulmecit Aslan daha sonra bu sebeple şehit düştü.
Aslan’ın annesi Maşallah Işık Aslan, tutsakların taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini ifade etti.
”Oğlum zindanlarda açlık grevinde yaşamını yitirdi. Annelerin yüreğinin yanmasını istemiyorum. Bu nedenle devlet açlık grevlerindeki tutsakların taleplerini yerine getirmeli. Gençler ölmemeli, hiç bir anne bu acıyı yaşamamalı.”
Yıllardır tutsakların direndiğini belirten Barış Annesi Vetha Kaçar, zindanların işkencehaneye dönüştüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
”Onların taleplerinin yerine getirilmesini istiyorum. Onların ne istediklerini dinlemeliler.”