ANKARA – Dinde güncelleme tartışmasını yorumlayan ilahiyatçı İhsan Eliaçık, “Yıllardır bizim yaptığımız tam da budur. İslam’ın bir yenilenmeye, reforma ve rönesansa ihtiyacı var. Bu Kur-an’ın değişmesi demek değildir onun yorumunun yenilenmesidir” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yaklaşık 15-20 yıl önce gündeme getirdiği, “Dinde yenilenme, reform” yönündeki görüşleri iyiden iyiye gündemi işgal etmeye başladı. Önce Arabistan’dan bu yönlü açıklamalar duyduk ve bu yönlü arayışlar gündeme geldi. Şimdi de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aynı konuyu gündeme getirdi.
Tecride alınan Öcalan’ın “Dine devrimci yaklaşım”, “İslami yorumun güncellenmesi, dinde reform ve rönesans” gibi önerileri daha önce AKP’ye yakın kesimler tarafından “din düşmanlığı” olarak suçlanmıştı. Erdoğan’ın iki gün önce “dinde reform” sözleri yine dün Erdoğan tarafından düzeltildi. “Dinde reform bizim haddimize mi” diyen Erdoğan, söylediği şeyin dinin yorumunun güncellenmesi olduğunu söyledi.
REFORM İHTİYACI KENDİSİNİ DAYATIYOR
Bunun tartışılması için Demokratik İslam Kongresi (DİK) daha önce benzer tartışmalar yürütmüştü. Hem o çalışmaları yakından takip eden hem de yıllardır dinde yenilenme arayışına işaret eden ilahiyatçılardan İhsan Eliaçık, Erdoğan’ın sözlerini yorumladı. Mezopotamya Ajansı’na konuşan Eliaçık, Erdoğan’ın açıklamasının “siyasi bir tartışma olduğunu” dile getirerek, “Erdoğan siyasi bir açıklama yapıyor ama dini kullanarak bunu yürütüyor. Çünkü onun İslam’da reform ya da güncellenme meselesi üzerine, imam hatipli olmasına ve dini kültürden gelmesine rağmen bir saat düşündüğünü sanmıyorum” dedi.
ANKET SONUÇLARI BU AÇIKLAMALARI YAPTIRIYOR
Eliaçık, Erdoğan’ın böyle bir açıklama yapmasını da, gelen anket sonuçlarına bağladı ve “Şuanda anketler yaptırıyor ve bunun sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Nurettin Yıldız’ın özellikle kadınlara ilişkin yaptığı açıklamalar toplumda tepki topladı. AKP tabanı bile buna tepki gösterdi. Yok yorgan, meselesi yok battaniye, yok asansörde yalnız kalmayın… AKP tabanında insanlar bu mu yani bir hoca yok mu çıkıp konuşacak diye tepki gösterdiler” dedi.
Buna ilişkin ne tepki geleceğinin kestirilememesinden dolayı diğer ilahiyatçıların da sessiz kaldığını ve Erdoğan’ın bu konuda kendisini konuşmak zorunda hissettiğini dile getiren Eliaçık, şöyle devam etti: “Bu bizden değil biz bunu kabul etmiyoruz diyerek kendi tabanında rahatlatmaya gitti. Çıktı, ‘İslam’ın 13-14 asır önceki hükümlerini bugün uygulamayız’ dedi. Buna zaten İslam’da reform deniyor. Buna benzer görüşleri biz yıllardır dile getiriyoruz. 26 kitap yazdım ve hemen hemen tamamı İslam’ın güncellenmesi ile ilgilidir. Erdoğan’ın dediği şey biz yıllar önce yaptık aslında. Anti-Kapitalist Müslümanların görüşleri dinin güncellenmesinin ta kendisidir. Bunu dini ve medeniyetsel bir görüş istiyorlarsa bunu okumaları gerekiyor. Erdoğan siyaseten konuşuyor ama benim görüşeme göre İslam dünyasında bir reform ve Rönesans’a ihtiyaç vardır. Bu tıpkı Avrupa’da olduğu gibi olacak. Nasıl ki oradaki Rönesans’ta İncil değişmediyse, Kur-an da değişmeyecek. Ona yönelik algılama yorum farkları değişecek, güncellenecek. Reformdan kastettiğimiz budur.”
BİZİMLE AYNI NOKTAYA GELDİLER: AKLIN YOLU BİR
Öcalan’ın da daha önce benzer tartışmaları gündeme getirdiğinin belirten Eliaçık, Demokratik İslam Kongresi’nin çalışmalarını hatırlattı. DİK Konferanslarında bu konunun gündeme geldiğini dile getiren Eliaçık, “Medine Sözleşmesi bu tartışmaların temelini oluşturuyordu. Ben de o tartışmalara katıldım. Sonra Demokratik Özgürlükçü İslam diye bir kitap yazdım. Keşke barış süreci devam etseydi DİK çalışmalarını kurumsallaştırabilseydi. DİK konferansları o dönem atılmış küçük bir adımdı. İslam anlayışını yeniden yorumlamaya yönelik… Temel insan hakları özgürlük, kapitalist modernite karşısında İslam’ın yeniden yorumu nasıl olur? Bunları tartışıyorduk. Aynı noktalara geldiğimiz görünüyor. Aklın yolu birdir. Eninde sonunda İslam dünyasının bir rönesans ve reform yaşayacak. Birilerinin bunu yapması lazım. Yeni dini hareketler mi doğar, felsefik akımlar mı olur? Çünkü hayat boşluk kabul etmiyor” diye ifade etti.
EFRİN GÜNDEMİNİ DEĞİŞTİRMEYE YÖNELİK
Erdoğan’ın bu tür tartışmalar yürütmesinin altında gündem değiştirme arayışının da olduğunu belirten Eliaçık, Erdoğan’ın yine bir başka ihtiyaçtan dolayı yarın öbür gün bugün söylediklerinin tersini söyleyebileceğini belirterek şunları söyledi: “Yarın çıkıp kendini inkar edebilir. Bu konuda söylediklerine güvenilmez. Erdoğan’ın dini, sosyal, siyasal, ideolojik bu tür çıkışlarına güvenilmez. Şuana kadar kendisine güvenen herkesi yanıltmıştır. Yeni gelen bir ankete göre değişebilir. Bakıyor ki bu söyledikleri oy düşürüyor o zaman tersini söyleyebilir. Bu dinde reform, yenilenme meselesi siyasilerin işi değil, bilim insanları, ilahiyatçılar, fikir akımları bunu serbest ortamlarda tartışmalıdır. Bu tartışmaların gündemi değiştirme yönü de var. Efrin işi uzamaya başladı. Ümitlerini kesiyorlar, işler istedikleri gibi gitmedi. O konuyu arka plana atmak istiyorlar. O yüzden böyle şok yaratacak konuları açıyorlar.”
Kaynak : M.A