MARDİN- İzmir’in Konak ilçesine bağlı Kadifekale yakınındaki Kubilay Mahallesi’nde 15 Şubat komplosunu protesto etmek için bedenini ateşe veren Nazelin Korkut, Kadifekale’de 1992 yılında Kürt halkına yönelik soykırım saldırılarına karşı bedenini ateşe veren Rahşan Demirel’in eyleminden 26 yıl sonra kadının özgürlük ısrarının sözü, eylemi oldu.
“Newroz ruhuyla direnen kadınlar” derlerdi Rahşan’a, Ronahî’ye, Bêrîvan’a, Sema’ya, Elefteria’ya, Viyan’a. Halkı ve iradelerine karşı yapılan saldırıya sessiz kalmayan bu kadınlar, eylemleriyle bir halkın özgürlük mücadelesinin de hem yol göstericisi hem de parçası oldu. 15 Şubat’tan 21 Mart’a köprü olan kadınların özgürlük ısrarı, zamanın ötesine taştı, ardıllarını yarattı. 1992 yılında Kürdistan ve Türkiye metropollerinde Kürt halkına karşı devreye konulan imha konseptine karşı İzmir Kadifekale’de Newroz sabahı bedenini ateşe veren 17 yaşındaki Rahşan Demirel, “Ben Kadifekale’de kendimi Newroz yapıyorum. Mardin, Cizre ve Nusaybin’e cevap olmalıyız” sözlerini tarihe not düştü.
Rahşan’dan 26 yıl sonra…
Rahşan’ın eyleminden 26 yıl sonra, Kürt halkına dört parçada da amansız bir saldırı ve soykırım politikasının devreye konulduğu bir süreçte bu kez de Nazelin Korkut, hem PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği 15 Şubat 1999 komplosuna ve tecride, hem de Efrîn başta olmak üzere halkına karşı yürütülen saldırılara karşı 14 Şubat sabahı, İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Kadifekale yakındaki Kubilay Mahallesi’nde bedenini ateşe verdi. Nazelin tam 26 yıl sonra komploya, tecride, Efrîn’e Rahşan oldu, Newrozlaştı.
Soykırım saldırılarına karşı yönünü dağlara çevirdi
1997 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesinde doğan Nazelin, 7 kişilik bir ailenin en küçük çocuğuydu. İlk ve ortaöğretimi Nusaybin’de tamamlayan Nazelin, ardından ise İstanbul Üniversitesi İngilizce öğretmenliği bölümünü kazandı. Üniversite 2’nci sınıfta okuyan Nazelin, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve Kürt halkına yönelik soykırım uygulamalarına karşı 2017 yılında yönünü dağlara çevirdi.
‘Önder Apo’ya özgürlük’
14 Şubat’ta sabaha karşı İzmir’in Konak ilçesine bağlı Kubilay Mahallesi’nde bedenini ateşe verdiğinde attığı, “Önder Apo’ya özgürlük”, “Jin jiyan azadi”, “Efrîn direnişine selam olsun” sloganlarıyla kadının özgürlük ısrarının sözü, eylemi oldu. Eylemin ardından Mardin’in Nusaybin ilçesine götürülen Nazelin’in “10 kişi katılacak” denilen cenaze törenine katılımın tüm baskılara rağmen yüzlerce kişi katıldı.. Tüm baskılara rağmen cenazeye katılıma engel olamayan devlet güçleri ise, çareyi yas evinde ağıt yakmayı yasaklamakta buldu.
Nazelin: Dayanışmayı hiçbir zaman eksik etmeyeceğiz
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Gazete Sujin’e kadına yönelik saldırılara ilişkin röportaj veren Nazelin, kadına yönelik saldırıların kapsamına değinerek, dayanışma çağrısı yapmıştı. Nazelin, “Biz tacize tepki göstermek için eylem yapıyoruz ama bizim karşımızda duranlar yine polisler oluyor. Polisler, özel güvenlikler, devlet tacizcilerin sırtını sıvazladığı için tacizler çok fazla yaygınlaşıyor. Biz bütün baskılara rağmen bu dayanışmayı örebiliyorsak eğer devlet bunun farkında olmalı. Tacizcinin değil tacize uğrayan kadınların yanında olmalı. Devlet politikalarıyla bunu hiçbir zaman yapmayacak biliyoruz ve biz de dayanışmamızı hiçbir zaman eksik etmeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak : Jinnews